-
1 kaza
1. إصابة [إِصَابَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay2. بلوى [بَلْوَى]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay3. بلية [بَلِيَّة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay4. جائحة [جائِحَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay5. حادث [حادِث]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay6. حادثة [حادِثَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay7. حدث [حدث]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay8. حكم [حُكْم]Anlamı: yargı, yargılama9. داهية [داهِيَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay10. طارقة [طارِقَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay11. عادية [عادِيَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay12. غاشية [غاشِيَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay13. فاجعة [فاجِعَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay14. فادحة [فادِحَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay15. فجيعة [فَجِيعة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay16. كارثة [كارِثَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay17. كريهة [كَرِيهَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay18. محنة [مِحْنَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay19. مصيبة [مُصِيبة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay20. ملمة [مُلِمَّة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay21. نازلة [نازِلَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay22. نكبة [نَكْبَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay23. ويلة [وَيْلَة]Anlamı: zararına sebep olan kötü olay -
2 حادث
IحادَثَsöyleşmekAnlamı: karşılıklı konuşmakIIحادِث1. badire2. hadiseAnlamı: bir olay3. çağcılAnlamı: asrın yeniliklerinden yararlanan4. asrîAnlamı: modern, çağcil5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. vak'aAnlamı: olay, hadise7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey9. yeniAnlamı: kullanılmamış olan10. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
3 حادثة
حادِثَة1. badire2. hadiseAnlamı: bir olay3. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü4. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay5. vak'aAnlamı: olay, hadise6. olayAnlamı: ortaya çıkan, oluşan durum7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey9. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
4 حدث
I1. badire2. pislikAnlamı: dışkı3. hadiseAnlamı: bir olay4. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay5. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü6. felâketAnlamı: büyük zarar7. kakaAnlamı: (çocuk dilinde) dışkı, pislik8. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay9. vak'aAnlamı: olay, hadise10. bokAnlamı: dışkı, yenilen besinlerin sindirimden sonra kalan ve anüs yoluyla dışarı atılan artığı, kazurat11. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey12. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım13. dışkıAnlamı: anüs yoluyla dışarıya atılan besin artığı, kazurat14. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durumIIحَدَثَtüremekAnlamı: oluşmak, ortaya çıkmakحَدَّثَmodernleştirmekAnlamı: çağcıllaştırmak -
5 بلوى
بَلْوَى1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
6 بلية
Iبِلْيَة1. zıpzıpAnlamı: çocukların oynadığı, taştan veya camdan küçük yuvarlak bilye2. bilyeAnlamı: küçük yuvarlak, misketIIبَلِيَّة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
7 جائحة
جائِحَة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
8 طارقة
طارِقَة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
9 عادية
عادِيَة1. badire2. zalimlikAnlamı: zalim olma durumu3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. zorbalıkAnlamı: zorbaca davranış, müstebitlik5. felâketAnlamı: büyük zarar6. kıymaAnlamı: kıymak işi7. adaletsizlikAnlamı: adalete aykırı davranış8. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay9. zulümAnlamı: kıyım, kıygı, acımasızlık, haksızlık, cefa10. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım11. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey12. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
10 غاشية
غاشِيَة1. badire2. ahiretAnlamı: dinî inanışa göre, insann öldükten sonra dirilip sonsuza kadar kalacağı ve tanrı'ya dünya hayatının hesabını vereceği yer, öteki dünya3. ahretAnlamı: ahiret4. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay5. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü6. felâketAnlamı: büyük zarar7. perikardAnlamı: kalbin üstünü örten zar8. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay9. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım10. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey11. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
11 فاجعة
فاجِعَة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay5. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
12 فادحة
فادِحَة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
13 فجيعة
فَجِيعة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay4. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım5. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey6. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
14 كريهة
كَرِيهَة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
15 مصيبة
مُصِيبة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. felâketAnlamı: büyük zarar4. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay5. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
16 ملمة
مُلِمَّة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
17 نازلة
نازِلَة1. badire2. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay3. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay4. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey5. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım6. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
18 نكبة
نَكْبَة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. faciaAnlamı: çok üzüntü veren, acıklı olay4. felâketAnlamı: büyük zarar5. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay6. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım7. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey8. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
19 إصابة
إِصَابَة1. travmaAnlamı: organda oluşan yerel yara2. badire3. gol4. basketAnlamı: basketbolda kazanılan sayı5. erekAnlamı: amaç, gaye, maksat, hedef6. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay7. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım8. musibetAnlamı: sıkıntı veren şey9. belâAnlamı: içinden çıkılması güç durum -
20 داهية
داهِيَة1. badire2. mihnetAnlamı: sıkıntı, üzüntü3. felâketAnlamı: büyük zarar4. kazaAnlamı: zararına sebep olan kötü olay5. afetAnlamı: doğanın sebep olduğu yıkım
Страницы
- 1
- 2